12 Ağustos 2014 Salı

ARAFTA OLANLAR




                 


       Günler geçer, zaman sudan daha hızlı akar. Suyun akışını görebilirsin ama zamanı göremezsin. Geçince anlarsın ancak. Güneş doğar , gün batar her gün. Ölenler , yeni doğan insanlar. Acı çekenler olur her günün içinde, mutlu olanlarda elbette. Bir taraf diğer tarafa üzülür, bir taraf diğer tarafa imrenir. Birde nötr olanlar vardır hayatın içinde. Arafta olanlar. Mutlulukla mutsuzluk arasında kalanlar. Umutlu insanlardır onlar. Onlar her iki tarafı da görür. Her iki tarafı da yaşar. Üzülür de , imrenirler de. Ama en çok hayal kurar. Çok hayal kurar onlar. İçlerinde çoğu zaman yaşama sevinciyle yaşarlar. Bazende hüzünlenirler. Gün doğumuyla umutlanır her gün batımıyla hüzünlenirler. İçlerinde hep bir şeyler yapma isteği olur. Sevdikleri için. Onların memnuniyeti, mutluluğu için. Bu insanlar kendilerinden önce sevdiklerini düşünürler hep. Onlar için hiç bir şey yapamadığı her gün hüzünlü geçer. O kadar çok şey yapmak isterken hiçbir şey yapamaz, ama her gün bir fırsat bekler. Her gün umut ederler. Hayal edip umuda gülümserler.

       Beklerler. zaman geçer. Zaman geçer ama koku gibi ses gibi birde zamandan geçen insanlar vardır. Zamanın akışına kapılmayan, zamanın alıp götüremediği insanlar. İşte bu insanlar sevilir, bu insanlar önemsenir. Onları zamanın her anında bulmak mümkündür. Uykunda bile. Rüyalarına girer. Sabaha kadr konuşur yaşarsın onunla. Hiç uyanmak istemezsin. Uyandığında gözlerini açmayıp rüyayı devam ettirmek istersin. Düşündüklerini rüya zanneder inanırsın. Çoğu kez tekrarlanır bu. Bir tek Bilinçaltına sığmayan insanlar rüyalarda bu kadar çok görünürler. Sevilen insanlar bilinçaltına sığmazlar. Uyanırsın yüzünü yıkarsın aynada onu görmek istersin. Kahvaltını yaparsın çay doldururken aklına gelir arkadaşının söylediklerini duymaz , salakça gülümsersin. Dışarıya çıktığın an umut vakti gelmiş demektir. Arar durursun her yerde. Tesadüfe inanmaz kaderin karşına çıkaracağı anı beklersin. Her zaman her yerde. Saç rengi boyu benzeyen birini arkadan gördün mü kalp atışın hızlanır gözlerin kızarır, o olamadığını anladığın an damarların tutulmuş gibi boynunda bir ağrıyla kalırsın. Dışarıda kalmaya özen gösterirsin. Çünkü bilirsin ki eve gidince artık imkanı yoktur bir şeyin. Olabildiğince dışarıda kalır, artık kaldıramadığın zaman eve geçersin. Umut kapıdan girinceye kadar devam eder. Hüzün anıdır kapının kapanışı. Aynı zamanda güneşin batışı. Bari rüyalarda olması umuduyla gözlerini yumar ve bir günün daha idam sehpasında ipini çekersin bir şey yapamadığın için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder